Pazartesi, Ekim 02, 2006

Yazılım Sektörü ve İnsan Kaynakları

Diğer üretim sektörlerine bakacak olursak, maliyet düşürme ve hızlı iş yapabilme, akıllı bir yatırımcının ön şart olmasıyla beraber, yatırım miktarındadır. Bu yatırımın çok büyük bir kısmı, üretimde kullanılan sistemlerin alınması, tezgahların makinaların yani otomasyonun kullanımı ile doğru orantılıdır.

Sanayileşme ile beraber gelen bu yaklaşım, işçilerin azaltılması ile üretim maliyetinin düşürülüp hızlı ve ucuz iş yapabilme sonrasında rekabet gücü getirir. (Her ne kadar Çin'de tersi olsa da, bir süre sonra orada da işçi maaşlarının maliyeti artırıcı bir faktör olacağı kanaatindeyim.)

Böyle bir kuruluş sonrasında, artık işletmecinin ihtiyaç duyduğu kaynak bu makinaları düzgün çalıştıracak elemanlardır. Makinalar düzgün çalıştığı takdirde üretim devam eder.

Yazılım sektörü için, her ne kadar ofis yerleşimi, kullanılan yardımcı yazılımlar, bilgisayarlar vb etkili ise de, diğer sektörlerle kıyaslanamaz dahi. Belki yazılım diğer sektörlere göre emekleme aşamasında olduğundandır, sonuçta diğer üretim dalları yüzyıllardan beri gelen bir birikimin sonucundaki bilgileri kullanmaktadır. Yakın gelecekte de bunun değişeceği gözükmediği için, insan kaynaklarına ve iletişime biraz daha önem verip eğilmeliyiz düşüncesindeyim.

Bu konuyu iki kısımda incelemek istiyorum. Birinci kısımda, kişi farklılıklarının performansta sağlayacağı etkiler, ikinci kısımda ise ekip çalışması ve iletişimin önemine değinmeye çalışacağım.

Birinci Bölüm - Yazılımcı Performansı

Yazılım süreçleri, zamanlama ve çalışanlar ile ilgili konuların ele alındığı Mythical Man Month isimli kitapta, yazılımcılar arasındaki farka değinir.

Elde edilen verilerden, deneyimli ve başarılı bir yazılımcının diğerine oranla 20 kat hızlı iş ortaya çıkarabildiği gözlenmiştir.

20 ye 1 korkunç bir rakam aslında, başka hiçbir üretim sektöründe karşılaşılamayacak bir rakam belki de. Bir fabrika için 1 işçinin 20 işçinin çıkardığı işi çıkarabildiği düşünülebilir mi ?


Bunu sektörde olan herkes gözlemlemiştir, iş kişiye çok bağımlıdır. Bu iki sorun ortaya çıkarır, birincisi bu kişinin ayrılması durumunda bilginin kurumda kalma zorluğu, ikincisi bu tür kişilerin az bulunur ve yüksek maaş talep eder kişiler olmasından dolayı diğer çalışanlar üzerinde oluşturacağı huzursuzluk ve işlerin bu kişiye çok bağımlı olması. Bu konulardan bahsetmeyeceğim.

Durum bu şekilde ise, 20 kişilik olmasa bile 5 kişilik iş yapacak bir kişinin 5 kişilik maaş alması da makul gözükmektedir.

Asıl sorun, bu kişilerin nasıl bulunup nasıl işe alınacağıdır. Teknik bilgisi üstün olan kişilerin mülakatlarda çok başarılı olduğu söylenemez, bunun yanısıra insan ilişkileri kuvvetli olan kişilerin bir kısmının da teknik açıdan daha zayıf olabileceği ortadadır.

Ekip Çalışması

Yazılım için şu anda ve yakın gelecekte iş yapacak olan insandır ve daha çok iş yapmak isteyen daha fazla insana başvuracaktır. İnsan faktörü vazgeçilmez olarak gözükmektedir. Ancak, sektörün çoğunluğu ki en başta çalışanlar, işin aslında kod ile veya bilgisayar ile olduğunu düşünmektedir. Bu yaklaşımın doğru yanları olsa da, gözardı edilen en önemli nokta, iletişim ve insan kaynalarının diğer sektörlere göre çok daha önemli olduğudur.

Tabii tek kişilik projeler ile çalışan bir şirketten bahsedecek olursak bu geçerli olmaz, ancak iki kişi bir projeye girdiği andan itibaren bu yapılandırma önem kazanır. Teknik bilgisi çok yüksek olan ancak karşısına derdini anlatamayan veya geçinilemez kişilerin çok olduğu sektörümüzde, tek adamlar çok fazladır, sektördeki herkes bunu yaşamıştır.

Projelerdeki en büyük sıkıntılar iletişim sorunlarından kaynaklanmaktadır, zira bir ekip olarak çalışmasını bilmeyen alışanlar ve ekip olarak çalışılmasının önemini bilmeyen yöneticilerin olduğu sektörde bu konu gözardı edilmektedir.

Teknik temelli kişilerin çoğunluğunda bu tür konuları gözardı etme, iletişimin önemine inanmama veya böyle bir kavram olduğunu bilmeme gibi bir sorun mevcuttur. Eğitimde bunlara değinilmemesi sorunun bir bacağı olabilir.

Nasıl bir iş makinası kürekli ama çok güçlü bir adamın yapacağı işin yüzlerce katı fazla işi daha kolay yapabilirse, ekipler ve iş dağılımı ile aynı şekilde hızlı iş yapılabilir. Yaşanan sıkıntının ilki, özellikle yetkin kişilerin ekip içerisinde çalışmada sıkıntı çektikleri, daha az bilgili olan kişilerden sürekli biat ve itaat istedikleri gözlemlediğim şeylerden birisi, ki geçmişte bu şekilde davrandığım zamanlar çok oldu, sonrasında ekibe zarar verme ve işi ya tek başına yüklenme veya ekibin tamamıyla iş yapamaz hale gelmesi gibi durumlarla karşılaşılır.

Bunu engellemek için ekip çalışması eğitimleri bir araç olabilir, en büyük sorun önce mantığın değişmesi, bir tek adam'ın hiçbir zaman daha az yeteneklerde de olsa birçok adamı yenemeyeceğini kavramak, daha sonra iletişim ile ilgili bir takım bilgilerin alınması sayesinde tek adam olmaktan vazgeçmeye gönüllü ancak başaramayan kişilerin hangi yollarla bunu yapabileceğinin kendilerine gösterilmesidir.

Ancak bu tür disiplinlerden sonra bir ekip olunabilir. Bunlar bittabi bütün sektörlerin konularıdır, ancak yukarıda da belirttiğim gibi, yazılım sektörü en çok insana bağlı sektörlerden biri olduğu için bizim açımızdan elzem konulardır.

Sonuç

Burada belirttiklerim bu konulara ancak bir giriş olabilir, ayrıca detaylı bir çalışma gerektiren bir konudur. Gözardı edildiği müddetçe optimum performans hiçbir zaman yakalanamayacaktır.

İnsan kaynakları ve iletişim yazılım için elzemdir ve bu konu ile ilgili bilgisi olan kişilere ihtiyaç vardır, ancak teknik bilgisi olmayan kişiler özellikle eleman seçimi sırasında manipülasyona açık olduklarından bu bilgiye de sahip olunması çok önemlidir.

Yazılım ekipleri eğitilirken sadece teknik eğitimler verilmesi çok yanlıştır, teknik bilgi yol gösterildiği zaman kitaplardan da alınır, ancak beşeri bilgiler kitaplardan kolay anlaşılacak ve kişinin hayatı boyunca kazandığı yetileri değiştirecek kadar kuvvetli etki yapamaz.

Kurum her kademesinde iletişimi desteklemeli ve herşeyden önce çalışanlarının rahatını ve üretebilirlik performansını gözlemeli, performans düşüşlerini ve moral bozuklularını, aynı zamanda anlaşmazlık ve takım içi çatışmaları çok yakından takip etmelidir. Yöneticilerin asli görevleri arasında diğer sektörlerden daha fazla ihtimam gösterecek şekilde bulunmalı ve yöneticilier bu konuda yetkin kişiler olmalıdır.

Sıkıntı gözlemlendiği anda gözardı edilmeyerek müdahele edilmelidir. Böylece, çalışanların bakımı rutin yapılan ve performansı hep aynı seviyede çalışan üretim tesisleri gibi olmaları sağlanabilir.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Tebrik ediyorum Alp Bey, detayli gozlemlerinizi gayet anlasilir ve egitici bir uslupla yaziya aldiginiz icin.